:: HABER DETAY

Mucit Hayvanlar...
Atakent Haber Reklam

Mucit Hayvanlar...


Sorunlarına pratik çözümler bulan, hatta alet yapan canlıların sayısı tahmin ettiğimizden de fazla. Kimi kanca şeklini verdiği ince dallarla ağaç kabuklarından böcek çıkarıyor, kimi avladığı yengeç kaçmasın diye yosunlara sarıyor... İşte hayvanlar dünyasından şaşırtan örnekler...



Büyük Okyanus`un güneyindeki adalarda yaşayan Yeni Kaledonya kargaları, alet kullanma yetenekleriyle ünlü. Bu kargalar, laboratuvar deneylerinde müthiş bir beceri sergiledi. Örneğin düz bir teli büküp kanca haline getiriyor ve bunu uzun bir tüp içindeki küçük yemek kovasını çıkarmak için kullanabiliyorlar. Yaşam alanları dağlık ve ormanlık olduğu için Yeni Kaledonya kargalarını doğal ortamlarında gözlemlemek çok zor. Ancak, çalışmaları Ekim 2007`de Science dergisinde yayımlanan Oxford Üniversitesi araştırmacıları, farklı bir yöntemle doğada da çok becerikli olduklarını gösterdi.

Bilim insanları, kargaların kuyruklarına çok hafif kameralar taktı ve hareketlerini izledi. Kargaların gagalarına aldıkları otları toprağa sürterek yerde böcek aradığı, ince dallarla da kuru ağaçlardaki çatlakları yoklayıp böcek çıkardığı belirlendi. Yalnız, bu iş için herhangi bir dal parçası seçmiyorlar. Araştırmayı yöneten Dr. Christian Rutz `alet yapıyorlar, bu çok olağan dışı` diyor. Oxford Üniversitesi`nden Profesör Alex Kacelnik, üstünde başka dalcıklar olan dalları seçip kanca şekli elde edene kadar bunları kırdıklarını belirtiyor. Minik kameraların kayıtları, bazı aletleri gagalarında taşıyarak uçtuklarını da gösteriyor.

Sonuçları Current Biology dergisinde yayımlanan bir başka çalışma da çok ilginç sonuçlar ortaya koydu. Deneylerde Yeni Kaledonya kargaları önce kısa bir çubukla bir kutunun içinde duran, gagalarıyla ulaşamadıkları uzun çubuğu aldı; ardından uzun çubuğu kullanarak başka bir kutudaki et parçalarını aldı. Ete kısa çubukla yetişemezlerdi. İşin ilginç yanı, yedi kargadan altısı ilk denemede ete nasıl ulaşması gerektiğini anladı.

Yeşil balıkçıl kuşu (Butorides virescens) suya böcek, solucan, tüy gibi yemler atarak bunlara gelen balıkları avlıyor. Kuşbilimci Dr. Luis F. Baptista, balıkları çekmek için yaprak ve ince dallar da kullandıklarını belirtiyor.



Dev suyosunlarının bulunduğu bölgelerde yaşayan susamurları, yakaladıkları yengeçleri yosunlara sararak kıpırdanıp kurtulmalarını önlüyor. Ağaçkakan ispinozu (Camarhynchus pallidus) kaktüs dikenleriyle böcekleri çatlakların, yarıkların içinden çıkarıyor.



İlginç bir örnek de çardakkuşları (Ptilonorhynchidae). Avustralya ve Yeni Gine`de yaşayan çardakkuşlarının erkekleri, yerde çardak benzeri yapılar kuruyor. İçlerini renkli, pırıltılı nesnelerle süslüyor. Bu, dişileri cezbetmelerini sağlıyor. Özellikle mavi renkteki cisimleri toplayan saten çardakkuşu (Ptilonorhynchus violaceus) boyama da yapıyor. Kuşbilimci Luis F. Baptista, lifli ağaç kabuklarını fırça gibi kullanarak çardakları renkli meyvelerle boyayabildiklerini söylüyor.



Batı Avustralya`daki Köpekbalığı Körfezi`nde ilk defa burnunda garip bir şey olan bir yunus görüldüğünde bunun tümör olduğu sanılmıştı. Sonradan, bir deniz süngeri olduğu anlaşıldı ve burunlarında sünger olan başka yunuslara da rastlandı. Yunusların, süngerleri kullanarak burunlarını incitmeden dipte kumun içine saklanmış balıkları, kabukluları aradıkları sanılıyor. Görünüşe göre burunlarını süngerler sayesinde keskin taşlardan, kabuklardan koruyorlar. Zürih Üniversitesi`nden Michael Kruetzen ve meslektaşları, Köpekbalığı Körfezi`nde yalnızca bir tane sünger kullanan erkek yunus tespit edebildi. Bu şekilde avlanan yunusların neden genellikle dişi olduğunu ise kesin olarak anlayamadılar.



Örücü karıncalar (Oecophylla) da yunuslar gibi başka canlıları `kullanıyor`. Yaprakları kıvırıp birleştiriyorlar ve `dikiş makinaları` kullanarak ağaçlarda yapraktan yuva yapıyorlar. Eğer bir karınca, azıcık da olsa bir yaprağı kıvırabilirse diğerleri de ona katılıyor. Birbirlerine tutunarak kendi bedenlerinden zincirler oluşturuyor, yaprak kenarlarını bir araya getiriyorlar. Bu arada, başka karıncalar da gidip özel olarak seçilmiş larvaları getiriyor. Bunlar gelişimlerinin belirli bir aşamasına gelmiş, büyük ipek bezleri olan larvalar. Karıncalar, larvaları yaprak kenarlarında dolaştırıyor ve ipekleriyle yaprakları birbirine tutturuyor. Larvalar `dikme` işlemleri sırasında hareketsiz. Karıncalar, kafalarına antenleriyle dokunarak ne zaman ipek salgılamaları gerektiğini işaret ediyor. Sonunda ortaya, ağacın diğer yaprakları arasında kamufle olmuş çadır gibi bir yuva çıkıyor.

:: Doğa

Lider balıklar!

Bilim adamları balık sürülerinin kendi liderlerini belirlemek için iki aday...

Kaynak: Ajans

Balığa ameliyat!

Hiç balık da fıtık mı olurmuş demeyin! Londra Hayvanat Bahçesi`ndeki dev ak...

Kaynak: Ekolay

Bal arıları dörde kadar sayabiliyor

Avustralyalı bir araştırmacı, bal arılarının dörde kadar sayabildiklerini o...

Kaynak: Ajans

Balığın ilginç hamileliği...

Bilim adamları, DNA testleriyle dişi bir köpekbalığının erkek köpekbalığı o...

Kaynak: AA

SiparisYolda.com Reklam