:: HABER DETAY

Akyazı ve Değerler

Süleyman Rıza Kuğu, 1922 yılında Türkiye’de futbolu anlatan ilk eser olan ’Association Football’un yazarı, İdman Ocağı forveti. Trabzon’un yetiştirdiği değerlerden sadece bir tanesi.
6 Şampiyonlukta emekleri olan Kırşehir’li efsane başkanımız Şamil Ekinci.
4 şampiyonluk ve nice kupalarda emeği olan ve dün hastaneye kaldırılan Allah’tan acil şifalar dilediğimiz Trabzon’un öz evladı Teknik Direktörü Ahmet Suat Özyazıcı hocamız.
2 şampiyonlukta Teknik Direktörümüz ve eski başkanlarımızdan Özkan Sümer hocamız.
`Ben başka kaptanların arkasında sahaya çıkmam.` deyip o zamanın koşullarında eşinin bileziklerini Trabzonspor için bozduran kaptanımız Cemil Usta.
Hüseyin Avni Aker stadyumunun bizzat yapılmasına vesile olmuş Hüseyin Avni Aker öğretmenimiz.
Trabzonspor’un ve hatta İdmanyurdu ve İdmanocağı kulüplerinin 1900’lü yılların başında kurulmasına vesile olan değerli büyükleriniz ve efsaneye zerre katkısı olmuş tüm Trabzonporlular bizim gözümüzde yeni yapılan stadyumun adında hak sahipleridir.

Şenol Güneş hocamız Dünya Kupası 3.lüğü, Konfederasyon Kupası 3.lüğü apoleti ve Trabzonspor’un 7 şampiyonluğuna birinde teknik direktör, diğer altısında kaptan ve kalecimiz olarak büyük emek vermiştir.

Veriliş şekli her ne kadar yanlış olsa da, kendisi adının Trabzon’da bir stadyuma verilmesini en az bu isimler kadar hak etmiş bir değerimizdir.

***

Buna ayrı bir parantez açmak gerekirse; Trabzon gibi şahsına münhasır değerler yetiştirmiş bir kentin ve Trabzonspor gibi büyük bir camianın kendi kararlarını kendisinin verebiliyor olması gerekir.

Klavye hızının ışık(aydınlanma) hızını geçtiği bu teknolojik çağda çok seslilik kavramının her alanda yapıcı olmayan eleştiri ile çokça istismar edilmeye başlandığını da üzülerek görmekteyim. Camia olarak bütünleşmenin en az çok seslilik kadar önemli olduğunun farkına varmaz isek kendi veremediğimiz kararlar başkalarının dilinin ucunda şekil bulur ve haklarımız sahalarda gasp edilmeye devam eder.

***

Konumuza dönersek Şenol Güneş hocamızın başka takımları şampiyonluğa taşımış olması onun Trabzonsporluluğunun zerre kadar zedelendiği anlamını taşımamakta, bilakis bu onun engin tecrübelerinin ülke futbolu için faydalanılabilecek bir hale gelmesine vesile olmaktadır.

Bu nedenlerle kendisinin adının Trabzon’da büyük uğraşlar sonunda yapımı tamamlanan Akyazı’daki stadyuma verilmesi yadırganmamalıdır. Ülke futbolunun yozlaştığı ve kapitalizmin esiri olduğu, ’marifetin iltifata tabi olduğu’ gerçeğinin malum olduğu ve ödüllendirildiği şu günlerde kendisini Türkiye Futbol Federasyonu’nun başında görmeyi de arzuladığımı belirtmek isterim.
Her kulüp için olduğu kadar Trabzonspor için de semboller önemlidir. Bir stadyuma isim vermekle bu değerlerimizi ödüllendirmiş olmayız aslında, önemli olan onlara gönlümüzde verdiğimiz değer ve göstermiş olduğumuz saygıdır.
Bu vesileyle Trabzon’umuza yapılan bu şaheser stadyumun hayırlara ve nice alınacak kupalara ve camianızın bütünleşmesine vesile olmasını Allah’tan temenni eder, emeği geçenlere bir kongre üyesi ve sade bir taraftar olarak teşekkürlerimi sunmak isterim.