:: HABER DETAY

Size Bravo!

Gurbetteki Trabzonsporlular haftalardır bu maçı bekliyorlardı... Sabırsızdı yürekler... Tüm yeni transferler vitrine çıkarken takımlarına en güzel şekilde destek vermelilerdi...

Hafta içi bilet telaşı sarmıştı hepsini, çünkü alabilecekleri topu topu stadyumun yüzde beşine tekabül eden 800 biletti sadece... Çoğu, biletlerin çıkış saati hazırlıklarını tamamlayıp klavye başına geçmiş Pasolig sisteminde Başakşehir ile Trabzonspor arasında oynanacak maçın biletlerinin satışa çıkmasını bekliyorlardı.

Biletler kısa süre sonra satışa çıkmıştı... Çıkmıştı çıkmasına ama satışa çıkması ile üç dakika içerisinde tükenmesi de bir olmuştu... Sistemsel bir sorun mu, yönetimin biletleri dağıtmak üzere mi rezerve ettiği, yoksa karaborsacılar mı bilinmez ama bir şekilde bilet kalmamıştı, tıpkı bir başka deplasman maçı olan Göztepe maçında olduğu gibi!

Alabilenler ise şansı yaver gidenlerdi! Tepkiler üzerine 800 biletlik yerin daha açıldığı duyuruldu. Duyurulur duyurulmaz o da tükenmişti. Bilet alamayanların ikinci bir yolu daha vardı. Her futbolsever gibi rakip takımın suni taraftar oluşumu dışında boş kalacak olan stadyumun dilediği köşesinden TFF Pasolig kartlarıyla biletlerini temin edip stadyumda maçı izlemek. Zor da olsa öyle de yaptılar. Yapana kadar Pasolig sistemi mi çökmedi... Pasolig merkezindeki yangından dolayı bilet aktarımımı yapamadılar... Trabzon doğumluların TFF kartlarındaki biletler iade mi edilmedi... Her türlü engel karşılarına çıkartıldı!

Maç günü gelip çattığında erkenden başlandı hazırlıklara... Formalar giyildi, atkılar takıldı stadyumda buluşuldu... Ancak girişte yine yabancı devletlerin yapmadığı şekilde psikolojik baskıya maruz kaldı tüm Trabzonsporlular! Üzerlerindeki çekirdeklere kadar el koyma çabası görülmeye değerdi...

Bir şekilde stadyuma girmeyi başaranlar geç de olsa yerlerini almış ve maçı izlemeye koyulmuşlardı... Ancak maç izleyebilmek ne mümkündü?

Maç öncesi başlayan psikolojik baskı maç devam ederken kendini bilmez bir İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü güvenlik görevlisinin akıl almaz ve küstahça tavrı ile devam ediyordu... 7 yaşındaki Trabzonspor formalı iki çocuğu gözüne kestiren görevli, telsizle de talimatı aldıktan sonra minicik yüreklerin üzerindeki kutsal formalarını çıkarttırmaya tenezzül etti! Miniklerin yüzlerindeki ifade görülmeye değerdi... Kim bilir ne hayallerle yola çıkmışlardı... Belki de ilk defa stadyumda takımlarını izleyeceklerdi...

Bu olumsuzlukların dışında maç öncesi rakip takım Trabzonspor’un logosunu saygı ve fairplay çerçevesi dışına taşarak hatalı bir şekilde kullanan ve maç sonrası da pişkin tavırlarla Trabzonspor kulübüne `Bravo Trabzonspor çok iyi mücadele ettiniz... Berabere kaldınız ama ’Başakşehir’ ile berabere kaldınız`, `Biz böyle bir kulüp değiliz #ÇocuklarınFormasınaKarışma` gibi laf ebelikleriyle rakibiyle aşık atmaya çalışan İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü taraflı tarafsız tüm futbolseverlerle dalga geçmeye devam ediyordu...

Elinize ne geçti söyleyin! Bu kadar gaddar olmaya ne gerek vardı... Kimeydi hırsınız?
Futbolun yeni baronlarından birini yaratma yöntemleri üzerine mi çalışıyor yoksa yönetiminiz...

İki gün önce kurulan kulübünüz belki kulüp olmayı başarabilir ancak spor ruhundan zerre kadar anlamadığınız maalesef ortada...

Bugün sahada oynanan, umut veren, güzel ve çekişmeli oyundan, genç yetenek Abdülkadir’den, kral Burak Yılmaz’ın gollerine devam edişinden, Yusuf Yazıcı’nın direkten dönen topundan, Ersun Yanal’ın oyuna müdahalede gecikmesinden, yönetimin taraftarını deplasmanlarda sahiplenmeyişinden bahsetmek isterdim ancak oyunun sahada oynanmasına müsaade etmemek üzerine kurulu hastalıklı futbol aklınıza karşı tüm futbolseverleri uyarmayı sahada oynanan oyundan daha önemli buldum.

Bu şekilde davranarak kulüp olarak koca bir `Bravo`yu da aslında siz hakkettiniz...

’Bravo’ size...