UNESCO: Karagöz, Türklerin
Türkiye, Yunanistan`la yaşadığı baklava, lokum tescili gibi tartışmaların ardından `Karagöz`ün patentini almaya hak kazandı. UNESCO, Kültür Bakanlığı`nın, Karagöz`ün Türk kültür mirası olduğunu anlatan dosyasını onayladı. Yüzyıllar boyunca `Hay Hak!` diye seyircisini selamlayan gölge kahramanlar artık bu topraklarda daha çok `Sürç-i lisan ettiysek affola!` sözleriyle `perdeler yıkmaya` devam edecek.
Türkiye ile Yunanistan arasında yaşanan `Karagöz` tartışmasına son noktayı UNESCO koydu. Kültür Bakanlığı`nın Karagöz`ün Türk kültür mirası olduğunu anlatan dosyası UNESCO`nun alt kurulu tarafından onaylandı. Bu aşamanın ardından başlayan üst kurul müracaatına Yunanistan katılmayınca `hayal perdesi`nin Türk mirası olarak kabul edilmesinin önündeki engeller kalktı. Altı ülke temsilcisinin yer aldığı kurul, ekim ayında açıklama yapmak üzere bir araya gelecek. Son onayın ardından Karagöz`ün Türklere ait olduğu tescillenmiş olacak. Gelişmeyi sevindirici bulan UNESCO Türkiye Temsilcisi Prof. Dr. Öcal Oğuz, gölge oyununun dünyada Yunanistan`la anıldığına dikkat çekerek, ´Karagöz`ün Türklere ait olduğunu ekimde dünyaya duyuracağız.´ dedi.
Yunanistan`ın geçen yıl geleneksel gölge oyununun patentini almak için Avrupa Birliği`ne başvurması Kültür Bakanlığı`nı harekete geçirmişti. Karagöz`ün Türklere ait olduğunu ispatlamak amacıyla gölge figürler üzerine dosya hazırlayan bakanlık, öğretim üyeleri, sivil toplum örgütleri ve oyunun son temsilcilerinin yer aldığı bir kurul oluşturdu. Ekip, Karagöz`ün Türk kültüründe var olma sürecini anlatan bir dosya hazırladı. Çalışma, UNESCO`ya sunuldu. Türkiye, Estonya, Meksika, G.Kore, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kenya`dan oluşan alt kurul, Karagöz`ün Türk kültür mirası olduğu görüşünde birleşti. Bu aşamanın ardından üst kurula yönelik müracaatlar başladı. 31 Ağustos`ta son bulan başvurularda Türkiye gerekli işlemleri yaptı ancak Yunanistan herhangi bir girişimde bulunmadı. Bu gelişme `hayal perdesi`nin Türk mirası olarak kalmasını sağladı. Kurulun lehte karar vermesinde titiz çalışmaların payı olduğunu belirten Prof. Dr. Öcal Oğuz, ´Karagöz`e sahip çıkmalı ve gelecek nesillere aktarmalıyız.´ dedi. Oyuna değer verilmeyişini eleştiren Oğuz, ´Yunanlı 40 Karagöz ustası var. Her biri yılda 250 oyun sergiliyor. Biletler yüksek fiyatlara satılırken biz 5 TL`ye seyirci bulamıyoruz. Bu sahiplenme ne yazık ki ülkemizde yok.´ ifadelerini kullandı.
`Rumlarla ortak mirasa sahibiz`
Karagöz`ün Osmanlı zamanında doğduğunu anlatan UNESCO Türkiye Temsilcisi Prof. Dr. Öcal Oğuz, ´O dönemde Rumlar da topraklarımızda ikamet ediyordu. Gölge sanatını buradan Yunanistan`a giden Rum asıllı kuklacılar götürdü.´ dedi. Oğuz, Rumların oyunu kendi kültürleri olarak yaşatmalarının doğal olduğunu ifade etti.
`Yıktın perdeyi eyledin viran!`
Oyun, Hacivat`ın, ´Hay Hak!´ diye seyirciyi selamlamasıyla başlar. ´Yar bana bir eğlence medet!´ diyerek Karagöz`ü davet etmesiyle sürer. Hacivat bilgiyi, Karagöz cehaleti temsil eder. Gösteriye Zenne, Tuzsuz Deli Bekir, Beberuhi gibi tipler canlılık katar. Final, Hacivat`ın, ´Yıktın perdeyi eyledin viran!´ repliğiyle sona erer.
Kaynak: Unesco Türkiye
Etiketler: -