Şanslı Şanssız!
Son sezonlarda Trabzonspor’un sıradan takımlara karşı özellikle de kendi evinde oynadığı karşılaşmalarda taraftarları şöyle arkalarına yaslanıp da rahat bir maç izleyemedi...
Bunda belirli bölgelerde alternatif oyuncu fazlalığının teknik direktörler üzerinde yaratmış olduğu kafa karışıklığının ve oyuncuların hak etmesine rağmen oynayamamasından kaynaklı sıkıntıların da rolü yok değil.
Takımı işleyen bir motor olarak düşünürsek çarkların dönmesine engel olan bir şeyler var! Parçalarının yeni olmasından kaynaklı olarak motor da henüz açılmamış olabilir ancak sorun sanki daha farklı ya yağ eksik, ya da parça uyumsuzluğu söz konusu...
Parçaların sürekli çıkartılıp takılması ve hala doğru dizilimin de bulunamamış olması da işleyişi aksatmıyor değil!
Tüm bunların üzerine oyuncuların her türlü çabasına karşın sezon başından beri yenilebilecek her türlü şanssız golün yenmiş olmasına artık taraftarlar da alıştı!
Bu şanssızlıkların üzerine hakem yetersizlikleri ise hiç çekilmiyor...
Tüm hafta boyu umutla bekleyen taraftarların 90 dakika işkenceye maruz bırakılmasında her kimin katkısı var ise lütfen artık kendisine bir çeki düzen versin.
Belli ki sorunlar ancak devre arasında yapılacak doğru müdahaleler ile düzelebilecek. Tabii devre arası yapılacak takviyelerde doğru bir kadro mühendisliği uygulanması da şart. Umarız birkaç dokunuşla takım arzu edilen seviyelere gelir ve rahat rahat maç izleyebilecek duruma geliriz.
Bu maç özelinde bakacak olursak konuşacak çok fazla yeni bir şey yok!
Elinizde Abdülkadir gibi bir yetenek varken kanatta verimsiz olacağı aşikar oyuncuları ısrarla o bölgede kullanmaya çalışmak ’yaz lastiği ile karlı yolda ilerlemeye çalışmaya’ benzer...
Yusuf’un sağ kanatta oynayamadığını, ters ayağı ile o bölgede ağır kaldığını ve ortada daha verimli olduğunu kime sorarsanız sorun, bir çırpıda size söyler!
Tüm bunların üstüne Burak gibi bitirici vuruşları olan bir oyuncuyu da kanada mahkum ederseniz ’el freni çekik bir şekilde yol almaya çalışıyorsunuz’ demektir...
Her ne kadar şanssızlıklar sonucu kendi kalenize iki gol atsanız da, yenilebilecek tüm saçma sapan golleri yemiş olsanız da hayat bazen sizinle dalgasını geçercesine 90. dakikada güler ve bir şans golü bulursunuz... Ama bu sizi en fazla iki dakika tatmin eder... Anlık sevinçlerden ziyade sahada ne yaptığı belli olan bir takım olabilmek için kadro mühendisliği, konsantrasyon, disiplin ve çok çalışmak gerekir.
Tüm bunları doğru bir şekilde uyguladığınızda bir bakmışsınız şanssızlıklar son bulmuş ve artık kendi şansınızı kendiniz yaratmaya başlamışsınız...
Ne dersiniz, çok şey mi istiyoruz?
Kaynak: Doğan Şahin
Etiketler: #DoğanŞahin #KöşeYazısı #Trabzonspor #Osmanlıspor #ŞanslıŞanssız